Korona virüse karşı bor katkılı el dezenfektanı geliyor

Korona virüse karşı bor katkılı el dezenfektanı geliyor

BOREN Endüstriyel İlişkiler Koordinatörü Dr. Sedat Sürdem, yerli ve milli olarak üretilecek bor katkılı el dezenfektanıyla ilgili, “Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik.

Bu dezenfektanın içinde; alkol, aloe vera, lavanta yağı, çağ ağacı yağı, gliserin var. Bu formülasyonu biz burada geliştirdik. Ar-Ge’si tamamlandı. Üretime en kısa sürede inşallah ETİ MADEN tarafından gerçekleştirilecek'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yeni tip korona virüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında bor katkılı el dezenfektanının seri üretimine başlanacağını duyurmuştu. Bakan Dönmez, Twitter hesabından dün yaptığı paylaşımla, Kovid-19 önlemleri kapsamında enerjide kesintisiz hizmet için atılan adımları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz etti. Bakan Dönmez, Ar-Ge çalışmaları tamamlanan bor katkılı el dezenfektanı için seri üretime başlanacağını da bu şekilde duyurdu. Ar-Ge çalışmalarının sürdüğü Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünün (BOREN) kapılarını İhlas Haber Ajansına (İHA) açan yetkililer, milli ve yerli bor katkılı el dezenfektanına dair ayrıntıları paylaştı.

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Endüstriyel İlişkiler Koordinatörü Dr. Sedat Sürdem, BOREN'de yapılan faaliyetleri aktardı. Sürdem, ileri düzeyde laboratuvarların olduğunu söyleyerek, çeşitli çalışmalar yapıldığını, “Bor Enstitüsü olarak kendi bünyemizde, laboratuvarlar oluşturduk. Birçok alanda temel ve kimyasal analizler yapmakla birlikte, kaplama laboratuvarlarımız, kompozit laboratuvarlarımız, organik polimer laboratuvarlarımız mevcut. İleri düzeyde de laboratuvarlarımız var. Buralarda çeşitli çalışmalar yapmaktayız” diye konuştu.
"Bor, birçok şeye iyi geliyor"

Vatandaşın bor minareline ihtiyaç duyduğu her alanda çalışmalar yapıldığına değinen Sürdem, “Pet atıklarından ahşap yapıştırıcı üretebiliyoruz. Yağlardan sünger üretiyoruz. Daha da tekniğe gidecek olursak; bordan, borlu kanser ilacı üretmeye çalışıyoruz. Son aşamalarındayız. Testleri devam etmekte, inşallah onu da kısa sürede tamamlayacağız. Birçok ürünümüz var fakat yaraların iyileşmesi için geliştirdiğimiz borlu bir sünger var. Bu sünger daha önce siyah renkte üretilen ithal olan gümüş nitratlı süngerin muadili olarak üretildi. Gümüş nitratlı süngere göre bizim süngerimiz kat kat daha etkili olmakta. Hasta denemeleri yapıldı. Adana Şehir Hastanesi'nde denemelerden başarılı sonuçlar alındı.

Üretilip satılması için bir firma girişimlerini tamamlamak üzere. Ahşap malzemeye borlu bir formülasyon geliştirerek uyguladık. Bu da ahşabın ömrünü çok uzun sürelere çıkarabilmekte. Mantarın ve bakterilerin ahşabı yemesini engelliyor. Bununla ilgili de iki firmaya lisans hakkı verdik. Dünyada bor gıda takviyeleri olarak satılan ürünler var. İnsanda bor eksikliği olduğu zaman çeşitli problemler ortaya çıkıyor. Örneğin, kemikte ve bağışıklık sisteminde bozulmalar oluyor. Tabii bunun vücuda alınabilir formlarını geliştirdik. Ar-Ge'lerini tamamladık. Bunun da üretimini firmalar ya da firmalarımızla birlikte planlıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik”

Dünyayı kısa sürede etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınının Türkiye'de de görülmesiyle birlikte el dezenfektanı konusunda çalışmalara başlandığını söyleyen Sürdem, “Korona virüs ortaya çıktıktan sonra, ‘Borun etkisi olabilir mi?' diye bir düşünce ortaya çıktı.

Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik. Tabii bu el dezenfektanının en önemli özelliği bizim açımızdan baktığınız zaman; borlu bileşiklerin içerisinde olması. Bu dezenfektanın içinde; alkol, aloe vera, lavanta yağı, çağ ağacı yağı, gliserin var. Bu formülasyonu biz burada geliştirdik. Ar-Ge'si tamamlandı. Üretime en kısa sürede inşallah ETİ MADEN ile birlikte gerçekleştireceğiz. Ve halkımızın kullanımına sunacağız” diye konuştu.
"Bor, birçok şeye iyi geliyor"

Vatandaşın bor minareline ihtiyaç duyduğu her alanda çalışmalar yapıldığına değinen Sürdem, “Pet atıklarından ahşap yapıştırıcı üretebiliyoruz. Yağlardan sünger üretiyoruz. Daha da tekniğe gidecek olursak; bordan, borlu kanser ilacı üretmeye çalışıyoruz. Son aşamalarındayız. Testleri devam etmekte, inşallah onu da kısa sürede tamamlayacağız. Birçok ürünümüz var fakat yaraların iyileşmesi için geliştirdiğimiz borlu bir sünger var. Bu sünger daha önce siyah renkte üretilen ithal olan gümüş nitratlı süngerin muadili olarak üretildi. Gümüş nitratlı süngere göre bizim süngerimiz kat kat daha etkili olmakta. Hasta denemeleri yapıldı. Adana Şehir Hastanesi'nde denemelerden başarılı sonuçlar alındı.

Üretilip satılması için bir firma girişimlerini tamamlamak üzere. Ahşap malzemeye borlu bir formülasyon geliştirerek uyguladık. Bu da ahşabın ömrünü çok uzun sürelere çıkarabilmekte. Mantarın ve bakterilerin ahşabı yemesini engelliyor. Bununla ilgili de iki firmaya lisans hakkı verdik. Dünyada bor gıda takviyeleri olarak satılan ürünler var. İnsanda bor eksikliği olduğu zaman çeşitli problemler ortaya çıkıyor. Örneğin, kemikte ve bağışıklık sisteminde bozulmalar oluyor. Tabii bunun vücuda alınabilir formlarını geliştirdik. Ar-Ge'lerini tamamladık. Bunun da üretimini firmalar ya da firmalarımızla birlikte planlıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik”

Dünyayı kısa sürede etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınının Türkiye'de de görülmesiyle birlikte el dezenfektanı konusunda çalışmalara başlandığını söyleyen Sürdem, “Korona virüs ortaya çıktıktan sonra, ‘Borun etkisi olabilir mi?' diye bir düşünce ortaya çıktı.

Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik. Tabii bu el dezenfektanının en önemli özelliği bizim açımızdan baktığınız zaman; borlu bileşiklerin içerisinde olması. Bu dezenfektanın içinde; alkol, aloe vera, lavanta yağı, çağ ağacı yağı, gliserin var. Bu formülasyonu biz burada geliştirdik. Ar-Ge'si tamamlandı. Üretime en kısa sürede inşallah ETİ MADEN ile birlikte gerçekleştireceğiz. Ve halkımızın kullanımına sunacağız” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sağlık