´Kanlı Ocak´ katliamından 27 yıl geçti

´Kanlı Ocak´ katliamından 27 yıl geçti

Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu ´Kanlı Ocak´ katliamının 27´nci yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı.

Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu “Kanlı Ocak” katliamının 27’nci yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı.

Azerbaycan Kars Başkonsolosluğundan yapılan açıklamada “Ölüm ile hayatın yüz yüze gedliği 20 Ocak günü, Azerbaycanın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü yolunda mücadele tarihine kahramanlık sayfası olarak adını yazdırmışdır. 20 Ocak 1990 yılı tarihinde ülkemize karşı arazi iddialarında bulunan Ermenistanın tecavüzkar haraketlerinden, aynı zamanda geçmiş Sovyetler Birliğinin onlara olan desteğinden hiddetlenen Azerbaycan halkı, Bakü`nün sokaklarına çıkarak buna keskin itirazlarını dile getirmiş ve neticede Sovyetler Birliği ordusunun savaş bölmelerinin üzerlerine yürütülmesine maruz kalmışdır ve bu cani saldırı sonucunda Azerbaycanda eşi görülmemiş bir faciaya yaşandı. Bu facialı günlerde kendi ülkesinin, halkının bağımsızlığını, şerefini, toprak bütünlüğünü her şeyden yüce tutan mert vatan evlatları canlarından vaz geçerek şehitlik zirvesine yükseldiler” denildi.

Açıklamada, şunları kaydedildi: “Büyük kayıplarla, masum insanların katli ile sonuçlanan 20 Ocak faciası Mikhail Korbaçov başta olmakla cinayetkar İmparatorluk yönetiminin Azerbaycana yönelik ihanetkar siyasetine dayanamayan, kendi özgürlüğüne, bağımsızılığına istekli bir şekilde koşan Azerbaycan halkının aynı zamanda mubarizliyi, eğilmezliği ve mağrurluğunu sergiliyordu. 1990, 20 Ocak`ta geçmiş Sovyetler Birliğinin askeri arabasının Azerbaycan halkına yönelik gerçekleştirdiği katliamlar insanlığa karşı gerçekleştirilmiş en ağır cinayetlerden birisi gibi beşer tarihinde kara sayfa olarak kalacaktır. Milli bağımsızlığı, ülkesinin toprak bütünlüğü yolunda mücadeleye kalkmış sakin ahaliye divan tutulması, genel terör sonucunda yüzlerce günahsız insanın katl edilmesi ve yaralanması totalitar Sovyet rejminin sukut etmesi süresinde onun cinayetkar önemini bütün dünyaya bir daha gösterdi. Mikhail Korbaçov başta olmakla Sovyet İmparatorluğunun rehberliği Bakü`de “rus ve ermeni kartlarını” becerekli şekilde kullandı. Sözde Bakü`ye askeri birlik onları, asker ailelerini, hükümetin üsyançılar tarafından ele geçirilmesini önlemek amacıyla yürütülmüşdü. Aslında ise bu olaylar çok farklı bir aldatmaca, riyakarlık ve beyaz bir yalandı. Çünkü Sovyet yönetiminin “delilleri” hatta gerçeğe yakın olsaydı bile, Bakü`ye baştan sona silahlandırılmış askeri birlik göndermeğe ihtiyaç yoktu. Çünkü sözü giden zamanlarda burada iç askeri birliklerin 11,5 bin askeri Savunma Bakanlığına bağlı olan Bakü garnizonunun çoksaylı askeri bölmeleri, hava saldırısına karşı savunma birlikleri vardı. 4-cü ordunun komutanlığı da Bakü`de yerleşmekteydi. Bütün bunlara bakmaksızın, 1990, 19 Ocakta Mikhail Korbaçov Sovyetler Birliği Anayasasının 119-cu, Azerbaycan Sovyetlerinin Anayasasının 71-ci maddelerini kaba bir şekilde bozarak, Ocağın 20-de Bakü`de olağanüstü hal ilan edilmesi hakkında karar imzaladı. Ocağın 19-u gece saatlerinde Askeri birlikler Olağanüstü halin ilan olunmasından habersiz olan şehire girdi ve ahaliye divan tutmaya başladı. Korbaçovun imzaladığı karar yürürlüğe girene kadar artık 9 kişi katl edilmişdi.

20 Ocak ve Azerbaycan tarihinde ondan önceki facialı hadiseler, XX asr boyunca halkımıza karşı yürütülen düşünülmüş siyasetin sıradaki tezahürüydü. Azerbaycan halkına karşı soykırımı, Sovyet hakimiyeti yıllarında Azerbaycan topraklarının tedricen ilhak olunması, bunun sonucunda ülke arazisinin 125 000 km² kadar azalması, Sovyet rehberliğinin havadarlığı ile Dağlık Karabağ hadiseleri, azerbaycanlıların Ermenistan arazisindeki daimi torpaklarından kovulması bu siyasetin aşamalarıdır. 1990, Ocak katliamı ne kadar facialı olsa da, Azerbaycan halkının iradesini, milli azatlık yolunda mücadele azmini kıramadı. Aynı müthiş gecede helak olan vatan evlatları Azerbaycan tarihine parlak bir sayfa yazdılar, halkın milli azatlığı, bağımsızlığı için yol açdılar. Bakü`nün en yüksek noktalarından birisinde her bir azerbaycanlı için mukaddes yemin yerine çevrilmiş bir yer var. Burası 20 Ocak kurbanlarının ve Ermenistan askeri tecavüzüne karşı dövüşlerde helak olanların defn edildiği Şehitler Hiyabanıdır. Her yıl 20 Ocakda binlerce insan Vatanın Özgürlüğü ve egemenliği yolunda canlarından geçmiş Azerbaycan oğul ve kızlarının aziz hatırasını ihtiramla yad etmek için burayı ziyaret ediyor. Nesiller değişecek, fakat Vatan evlatlarının hatırası yüreklerde sonsuza dek yaşayacakdır.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kars Haber