Kars’ta 1915 - 1920 yılları arasında tarihi Kars Kalesi eteklerindeki Ulu Camide, Ermeniler tarafından yakılarak öldürülen 286 kişi için Cuma namazı öncesi Mevlit okutuldu.

 Kars Valiliği, Kafkas Üniversitesi Rektörlüğü, İl Müftülüğü ve Ulu Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından gerçekleştirilen Mevlidin yanı sıra, cami bahçesinde o yıllarda öldürülen toplu mezarların açılışında ortaya çıkan insan iskeletlerinin fotoğrafları ile arşiv fotoğrafları ve dokümanların yer aldığı sergi de açıldı.

 Mevlide Vali Günay Özdemir, İl Müftüsü Mehmet Genç, vatandaşlar ve Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Kars’ta bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Ertaş da katıldı.

 Her yıl dünyanın çeşitli Ülkerlerinde 24 Nisan’da dile getirilen Türklerin, Ermenilere soykırım yaptığı iddiaların yıl dönümünde açılan resim sergisi ve okutulan mevlitte, verilen mesajlarda, Ermenilerin Türklere soykırım uyguladığına vurgu yapıldı.

 Batı ülkeleri tarafından soykırımın 101’ini yıldönümü olarak ileri sürülen 24 Nisan öncesi, soykırımın başkenti olan Kars’ta, hali hazırda il genelinde açılmamış 82 toplu mezarın bulunduğuna dikkat çekilen etkinlikte, o dönem sadece Ulu Cami içerisinde 286 Karslının yakılarak şehit edildiği ifade edildi. Caminin mihrabında ve duvarlarında 100 yıl önce Ermeniler tarafından yakılarak öldürülen Kars’ın ileri gelen eşrafının kanlarının izlerinin de olduğu belirtilen açıklamalarda, Türklerin hiçbir zaman intikam peşinde olmadığı ve tarihin doğru okunması ve yazılması gerektiğinin altı çizildi.

 KARS VALİSİ GÜNAY ÖZDEMİR: AMACIMIZ, İNTİKAM ALMAK DEĞİLDİR

 Okunan mevlit öncesi gazetecilere açıklamada bulunan Kars Valisi Özdemir, amaçlarının hiçbir zaman intikam almak olmadığını ve o dönem yaşananların doğru bir şekilde gelecek nesle anlatmak olduğunu söyledi.

 Ermenilerin 1915 - 1920 yıllarında Kars ve çevresinde de halka, hiçbir inanç, kültür ve milliyet gözetmeden katliamlar yaptıklarını da söyleyen Vali Özdemir: “Ermenler, bu katliamlarda özelikle de Ulu Cami’de 300’e yakın Karslı hemşerimizi yakarak şehit etmişlerdir. Bu katliamın da gösterdiği gibi hiçbir inançta, hiçbir dinde ve kültürde insanları kutsal mekan içerisinde yakarak öldürme örneği yoktur. Bu nedenle biz her yıl aynı günlerde bu türden etkinlikler yapıyoruz. O katliamda şehit olanlar için mevlit okutuyoruz. Ermeni zulmünü de hiçbir zaman unutmuyoruz. İstiyoruz ki bundan sonrada hiç kimse başka bir kimseye zulmetmesin. Oysa bizim inancımızda ve dinimizde insanlara zulmetmek, haksızlık yapmak yoktur. Biz bundan sonraki uygulamalarımızda da gelecek nesillerimize de bu inancı ve fikri anlatmaya çalışacağız. Amacımız kesinlikle intikam değildir. Genç nesillerimize yapılan bu zulmü unutturmamak ve bunu da kesinlikle bundan sonrada hiç kimseye zulmetmemelerini sağlamaktır. Ayrıca yaşananları kanıtlarıyla birlikte anlatacak bir müze de kurmayı da düşünüyoruz.”dedi.

 SOYKIRIM İDDİALARINI, PARLAMENTOLAR VE SİYASİLER DEĞİL EN DOĞRU ŞEKİLDE TARİHÇİLER TESPİT EDER

 Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle Kars’ta bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Ertaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, soykırım iddialarının aydınlatılmasının parlamentolara ve siyasiler yerine ilim adamlarına ve tarihçilere bırakmak gerektiğine işaret ederek, bu konuda en doğru tespiti tarihçilerin yapacağını söyledi.

 İslam dininde bir insanı haksız yere öldürenin tüm insanları öldürdüğünü ve bir insanı ölümden kurtaranın ise tüm insanları kurtardığına inandıklarını da ifade eden Ertaş: “Bizler bir inanç içerisinde asırlar boyunca farklı dinden, ırktan, etnik kökenden ve farklı mezhepten milyonlarca insanı bir arada yaşatmış bir medeniyetin çocuklarıyız. İnşallah neslimizi, çocuklarımızı bu anlayış üzerinden yetiştirmeye çalışacağız. ‘Tarih tekerrürden ibarettir. İbret alınsaydı tekerrür eder miydi?’ sözünden hareketle gençlerimize, çocuklarımıza bu manzaraları göstererek ona göre yapılan yanlışların tekrar edilmemesi noktasında ve milletimizin muhafaza edilmesi noktasında çocuklarımızın, gençlerimizin bilinçlendirilmesi açısından bu toplantının gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah dünya bir daha böyle bir mezalim görmez. Hangi inançtan hangi dinden olursa olsun zulmün her türlüsü kötüdür, yanlıştır. Bütün insanlığın birbirine dinleri, inançları farklı da olsa birbirine saygılı olması gerekiyor. İnsanlar her zaman hakkın ve hakikatin yanında olmalıdır. Bizim ecdadımız kesinlikle haksız yere hiç kimseye zulüm etmemiştir. Bu tarihi gerçeklerle ortadadır.” Dedi.

 YASİN AŞKIN YILDIRIM: CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN DA DEDİĞİ GİBİ, GERÇEKLERİN AYDINLATILMASINI TARİHÇİLERE BIRAKALIM

 Ulu Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım da yaptığı açıklamada, amaçlarının o yıllarda Kars’ta o yıllarda Ermeniler tarafından Türklere yapılan zulmü anlatmak olduğunu ve asla intikam söylemleri içerinde olmadıklarını söyledi.

Etmeni Soykırım iddialarının 100’üncü yılında başlattıkları ve adına ‘Ulu Caminin tanıklığında mezalimin başkenti Kars’ta Ermeniler tarafından katledilen şuhedanın ruhlarına mevlit okutulması ve fotoğraf sergisinin her aynı günlerde devem edeceğini söyledi.

 Bu etkinlikleri yaparken de birilerini kötülemeği amaçlamadıklarında vurgu yapan Yıldırım: “Amacımız o yıllarda yaşanan katliamlar ile ilgili olarak her kesin gerçekleri bilmesini istiyoruz. Ama ne yazık ki Dünya kamuoyunda o yıllarda Türklerin Ermenilere bu katliamları yaptığı söyleniyor. Ama gerçekler bunun tam tersidir ve Türklerin değil, Ermenilerin Türkleri katlettiğine dair kanıtlarımız var. Biz bunları ispatlıyoruz. Konu ile ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da tüm dünyaya, gelin tarihi araştıralım, birlikte çalışalım ve gerçekleri ispatlayalım’ diyor. Ama buna rağmen bunu kabul etmiyorlar. Çünkü kabul ederlerse bu mezalimi kendilerin gerçekleştirdiğini Dünya da duyulacak. Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın önerisine iştirak etmiyorlar. Bizler her zaman ve her yerde bunu anlatacağız. Takdiri ilahiyi de Allah’a ve sonrada halkımıza bırakacağız.”diye konuştu.

 MÜFTÜ GENÇ: “O YILLARDA 300 BİNE YAKIN ŞEHİT VERDİK

Kars İl Müftüsü Mehmet Genç de, o tarihlerde sadece Kars, Ardahan ve Iğdır’da 300 bine yakın şehit verildiğini söyledi.Geçtiğimiz yıl başlatılan bu etkinliği geleneksel hale getirdiklerini de söyleyen Müftü Genç: “Bu şehitlerimizin anısına burada geçen yıl başlattığımız mevlit programını bir gelenek olarak devam etmesinden yanayız. Buradan şunu söylemek istiyoruz. Gelip de memleketimizi görsünler. İnanıyorum ki gördükleri hidayete vesile olacaktır. Çünkü zulmü gören ezilen biziz, öldürülen, şehit olan bizleriz. Ama maalesef birileri bizim sırtımızdan prim yapamaya çalışıyor. Tarihi çarpıtmalar vardır. Bizim yapacağımız tek şey şehitlerimize hatim ve Kur-an hediye etmektir. Gelecek nesillerimiz de bilinçli olarak, geçmişine sahip olarak onurlu duruşunu sergilemek. “dedi.

 KARS'TA 82 TANE AÇILMAMIŞ TOPLU MEZARLIK VAR"

Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop, "Biz Ermeni mezalimini en çok tanıklığını yapan şehirdeyiz. Bu yöre için, hatta bu mekan için çok şey söylenebilir. Ama madem bugünkü konumuz Ulu Cami, ondan bahsetmek lazım. Doğu Anadolu Bölgesi'nde 200 tane Milli Güvenlik Kurulu kararı ile tespit edilmiş, bilim adamlarınca yerleri bulunmuş toplu mezarlık var. Bu 200 tanesinde Kars'ın payına düşen maalesef 82 ile ilk sıradayız. 82 tane toplu mezarlık var. 82 tane toplu mezarlıktan şu ana kadar 3 tanesi açıldı. Bunlardan ilki Subatan köyündeydi. Oradan geçen dereden ismini alan bir köyümüz. 570 tane maalesef şehidimiz var. Akabinde 2003 tarihinde Derecik köyü var. Orada 600 tane olmuş olmasına rağmen 300 tanesine ulaşılabildi. Bu 300 tanesinden 11 tanesini, bu sayıları da o döneme tanıklık eden ve orada Ermeni askerlerinin; 'biz bu kadar insanı nasıl canice yaktık, yok ettik. Cep açtık' dedikleri için kafayı çekip sarhoş olduklarından faydalanarak kaçan 11 kişiden birisi olan Aşık Kahraman'dan ve diğer tanıklardan öğreniyoruz. Sonuncusu Küçük Çatma köyüdür. Orada ise 2010 tarihindeydi. 183 tane olduğu kesindi. Fakat 30 tanesinin kemiğine ulaşılabildi" diye konuştu.

"KARS EŞRAFI, ULU CAMİ'DE CANLI CANLI YAKILDI"

Kop, "Ulu Cami'de böyle bir toplu mezarlık şeklinde düşüneceğimiz bir mekan değil. Fakat buranın özelliği 286 kişinin net rakamla canice yakıldığı ama tabiri caizse ben hep bir tarihçi olarak bu olayı duyunca aklıma hitlerin yapmış olduğu geliyor. Çünkü hitlerin ben gaz ocaklarını da gidip gördüm. Orada ilk önce boğarak, 'o gün kafam iyi, kendimi çok fazla cani hissetmiyorum' deyip, gaz ocaklarında boğduktan sonra fırınlattığı yerler var. Ve Ulu Cami'de de bizim insanlarımızın ne kadar saf ve temiz olduğuna dair örnekler var. Çünkü 1918 tarihinde Ruslar 77-78 Osmanlı-Rus Harbinden sonra 40'ıncı yılında buradan antlaşmaya dayanarak çekildikten sonra Ermenilere bırakıyorlar ve Ermeniler ilk icraatı 'Size zahmet ey Kars'ın eşrafı, ey Terekemsi, Yerlisi, Azerisi, Kürdü, size zahmet bir gelin. Nasıl yapalım barış yapalım. Bu şehri nasıl yönetelim diye konuşalım adına çağrılıyor. Ama ilginç bir şey var. Size zahmet gelirken değerli eşyalarınızı da yanınızda getirir misiniz. Bakar mısınız bu bizin ne kadar saf, temiz ve iyi niyetli ki hüsnü zan yapan bir millet olduğumuzun göstergesidir. Geldiklerinde de ilk önce samanları yakıyorlar ki dumandan boğulsunlar. Çünkü bunlar iyi niyetliydi. Yanlarında bütün mal varlıklarını da getirmişlerdi. Ve çıkan olursa da Rus askerliğinden geçmiş olan insanlar ön kapıda pusuya yatmışlar, sanki içeriden çıkanlar altınlarıyla, paralarıyla Rus askerlerine saldıracakmış gibi onlarda teker teker kurtulmaya çalışanları silahla vurarak öldürmüşler. Ve daha sonra ne olur, ne olmaz belki bunlar ölmemişlerdir diyerekten gazyağı ile yakılmış" şeklinde konuştu.